“Gazze karanlığa gömüldü”, “Gazze ilaçsız ve gıdasız perişan”, “Gazze yardım istiyor”… Geçen bir yıldır medyadan okuduğumuz, duyduğumuz başlıklar bunlardı. Fakat trajedi bu manşetlerden çok daha büyük oldu ve olmaya devam ediyor. İşte günlerdir bütün dünyanın gözü önünde pervasızca Gazzeyi bombalıyorlar. Şu anda çoğunluğu çocuk 640 insan şehid edildi, 3000 insan yaralandı bile.Yaralılara yeterli hastane yok, cihaz yok, ilaç yok. Bu düpedüz top yekün katliamdır, soy kırımdır. Dünyanın hala kılı kıpırdamıyor..
Peki İslam Ümmeti nerede?. Bugüne kadar Ümmet ne yaptı? İşte en büyük trajedi burada. Bu suskunluğu ile, zillet ve alçalmışlık ablukası yaşayan İslam Ümmetinin bu en büyük trajedisidir.
Ey insanlar! Gözleriniz önünde yaşama hakları gasbetilen bu canlılar sizin hemcinslerinizdir. Fok balıkları katledince bütün dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. Vahşi ormanlarda bir maymun öldürülünce kulaklarımızı sağır edecek, başımızı ağrıtacak dercede feryad-ü figan ediyorsunuz. Katil İsrailin bombalarla öldürdükleri yetmiyormuş gibi şerefsiz ambargolarla hastalarının, yaralılarının yaşama haklarını bile hiçe saydığı bu insanların fok balıkları kadar, maymunlar kadar yaşama hakları yokmudur? Neden sesiniz çıkmıyor? Neden dünyayı ayağa kaldıracak, cani İsraili durduracak bir eylem ortaya koyamıyorsunuz?
Ya biz İslam Ümmeti bize ne oldu? Dilimiz lal olmuş. Gözümüz kör olmuş. Yüreğimiz taş olmuş. Hamiyet duygularımız yok olmuş. Hergün birer ikişer yok edilen bu insanlar bizim insanımız. Anasız, babasız kalmış bu ana kuzuları bizim çocuklarımız. Ayağı kopmuş, kolu kırılmış, gözü görmez olmuş bu insanlar bizin insanlarımız. Açlıkla başbaşa bırakılmış, ölümle burun buruna getirilmiş, yaşama hakları ellerinden alınmak istenen ve ölüme giderken dahi eli ile dili ile şehadet getiren bu şerefli, bu mazlum insanlar bizim insanlarımız.
“Müminlere karşı şefkatli, kafirlere karşı şiddetli” olmayı emreden bir dinin salikleri olarak bu ölü sessizliğimizin ne manaya geldiğini düşünmeliyiz. Bu cılız mitinglerle yakamızı kurtaracağımızı mı sanıyorsunuz?En azından milyonlarcamız meydanları doldurup bütün dünyaya haykırmadıkça ve katil İsraile dur demedikçe. Daha da ileriye, bütün yardım kuruluşlarımız seferber olmadıkça, yaşama hakları yokedilmek istenen bu insanlarımıza ilaç ve gıda yardımlarını ne yapıp yapıp bu insanlarımıza ulaştırmadıkça.Siyaset adamlarımız erkekçe Masaya yumruklarını vurmadıkça. Bu kafirlerin ürettikleri katkı maddeleri ile yapılmış ve helal haram demeden hergün tükettiğimiz hazır gıda maddelerine dur demedikçe bu zilletten yakamızı kurtarabileceğimizi mi sanıyorsunuz?.
Ve geliniz hemen ilk adım hamlesi yapalım…
Bu kafirlerin, bu zalimlerin, bu katillerin mallarına Boykot, Boykot, Boykot uygulayalım. Ama gerçekten Boykot etmeğe azmedelim.
Ve Müslim’de yer alan şu hadisi hatırlayarak;
“Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak:”Ya Rab, ya Rab!” diye yalvarıyor. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl makbul olur?” ikazını ciddiye alıp Helal yemeğe, Helal İçmeğe ve Helal giyinmeye karar verelim,
Hemen şu andan tezi yok. İHH , Deniz feneri , Cansuyu , Kimse yokmu , Yardımeli gibi muteber ve mutemet yardım kuruluşlarımıza “Filistin için” açıklamasını koyarak nakit yardımlarımızı gönderelim.
En azından göz yaşlarımızı akıtarak Allah’tan bütün ümmete yardım etmesi dileklerimizi sabah akşam iletmeye devam edelim.
Evet… Ey Allahım,
“Ey Rabbimiz ümmet olarak lütfedeceğin her türlü yardıma muhtacız.”
İlk Yorumu Siz Yapın