Müslümanlar olarak bizim yaşam tarzımızın olmazsa olmaz temel şartlarından biri de erkek ve kadının uymak zorunda olduğu tesettürdür. Nasıl ki erkekler erkek ve kadının yanında vücudunun en az göbek ve diz kapağı arasında kalan kısmını güzelce setr etmek, örtmek zorunda ise; kadınlar da namahremlerinin yanında yüz hariç saçlarıyla beraber vücudlarının kol ve ayak bileklerine kadar olan kısmını setr etmekle, örtmekle mükelleftirler.
En az bir asırdır toplumumuzu İslam yörüngesinden çıkartmaya çalışan dış ve iç mihraklar, yaşam tarzımızın dinamiklerini bir bir yıkmaya çalışırlarken kadınlarımızın HİCAB’ı olan tesettürü ile amansız bir mücadeleye girişmişlerdir. Bu mücadeleye, insan hakları havarisi gibi rol yapmaya çalışan Avrupa dahi girmeyi yeğlemiş gözükmektedir.