Müslüman bir toplum oluşumuzun bir diğer önemli dinamiğimiz olan çoluk çocuk ailecek kurban kesme sevinç ve mutluluğumuzu da rahatımız için batı ithal malı olan “Hedonizmimiz” uğruna feda ediyoruz. Kurban kesme vecibesi olan kardeşlerimiz de bu vecibelerini birilerine havale etmekten tarafa meyil gösteriyorlar. Böyle olunca irili ufaklı dernekler, vakıflar, firmalar, hatta market zincirleri alesta, adeta yarışıyorlar. Kimi kurban fiyatının ucuzluğu ile cezbetmeye çalışıyor, kimi hemen birinci günü eve teslim 5 kg et vadediyor. Kimi dünyada en aç insanların bulunduğu yerlerde keseceğini acıklı edebiyatlar yaparak ikna etmeye çalışıyor.
Acaba bunların hangisi samimi, hangisi emanetine aldığı müslümanın kurbanını gerçekten yerine ulaştırıyor?. Bu dernekler ve vakıflar kurban işine bu kadar kendilerini vermeleri fi sebilillah Allah rızası için müslümana bir hizmet olsun için mi yapıyorlar, yoksa önemli bir menfaati devşirmek için mi çalışıyorlar?. Hangisi samimi, hangisi samimi değil. Doğrusu bunu araştırmadan tam bir güven sağlamadan kurbanını emanet etmek çok safdillilik olacak. Duyuyoruz anlı şanlı bazı dernekler ve vakıflar kurban için topladıkları paraları başka yerlere yatırım yapmak için kullanmışlar, emanete ihanet etmişler. Bu kurban sahipleri bilsinler ki vekalet verdikleri yerlerde kurbanlar hiç kesilmemişse veya şartlarına riayet edilmemişse kurban vecibelerini yerine getirmemiş hükmünde olacaklardır.