Kategori: <span>Uncategorized</span>

Bilindiği üzere, günümüzde çeşitli günlere özel anlamlar atfedilerek kutlanmaktadır. “Anneler günü”, “Babalar günü”, “Sevgililer günü”, “Dünya Gençlik günü”, “Dünya Gıda günü” bunların sadece öne çıkan birkaçı. Bizler için çok önem arzeden “helal yaşamı” içeren bir günümüz bulunmamaktadır. Bu gerçekten hareket ederek, birçok fakih, ulema ve kardeşlerimizle yaptığımız istişare sonucunda, helal konusunda müminlere inen ilk Ayet olan Enfal suresinin 69. ayetinin bizler için çok büyük önem arz etmekte olduğunda ittifak ettik ve bu tarihi, DÜNYA HELAL GÜNÜ olarak hatırlamayı uygun gördük.

Bu Ayet-i Kerime Hicri 624, Ramazanın 17. günü, İslam ve küfrün ilk savaşı olan Bedir savaşında nazil oldu:

فَكُلُواْ مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلاَلاً طَيِّبًا وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Artık elde ettiğiniz ganîmetten helâl ve tayyib olarak yiyin ve Allah’dan korkun! Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

Uncategorized

Kâinatta yaratılmış her varlık zerre miktar da olsa proton ve nötron çekirdeği etrafında her an haraket halinde olan elektronlardan oluşmuştur. Yani canlı olsun cansız olsun kâinattaki her zerre sukünet içerisinde hareket halinde deveran ediyor.

Yüce Mevla’mız mukaddes kitabımız Kur’anı Kerim’de seyahati yani gezmeyi emir derecesinde teşvik etmektedir. Yer yüzünün dolaşılarak, geçmiş insanların bıraktıkları eserlere bakılıp ibret alınması, yaratılışın nasıl olduğunun görülmesi için ziyaret edilmesi ve dinlenmek için gezilmesi istenmiştir.

Ayrıca İslam kültür ve medeniyet tarihi içinde gezginler için harcama kalemlerinden bir pay ayrıldığına şahit olunmaktadır. Yani tarihte geçmiş İslam ülkeleri gezginlere gezsinler diye devlet bütçesinden para ayırıyordu. Kur’an’da mealen yol oğlu ibaresinin geçtiği ayeti celilede, yolculara da zekat verilebileceği hükmü seyahatlerin rahatlıkla yapılabilmesi için emredildiği görülmektedir. Yeter ki! yapılmış olan seyahat meşru yani helal olan bir sebep ve gaye için yapılmış olsun.

Uncategorized

Yüz yıl önce Osmanlıyı yıkan yerli ve yabancı şer güçler HAYIR dedikleri için Biz de EVET DİYORUZ Milli ve Manevi hayatımızın daha garantili sağlanacağına inandığımız için Biz de EVET DİYORUZ…

Uncategorized

Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yıldönümünü idrak ederken, İslâm dünyasının içinde bulunduğu acı tablo yürekler burkuyor. İşgal, kan, gözyaşı, yağmalamalar, işkenceler, değerlerin yok edilmesi ve yaşam tarzı dayatmaları karşısında ihtiyaç duyulan ruh, bundan 102 yıl önce, Bağdat’tan, Selanik’ten, Mekke’den, Filipinler’den, Bakü’den, Süleymaniye’den, Tunus’tan ve daha birçok İslâm diyarından gelen dedelerimizin sergiledikleri Çanakkale Ruhu’dur. Dün Çanakkale’yi geçmek isteyenler, sanki intikam alırcasına bugün Irak’ta,  Filistin’de, Afganistan’da, Suriye’de ve daha birçok İslâm diyarında, insanlık tarihine utanç damgası ile geçecek en olmadık cinayet, katliam, tecavüz ve yıkımlar sergileyip ümmete kan kusturuyorlar. Çanakkale’de sergilenen birliktelik ruhu ise, ümmetin önünde tek kurtuluş yolu olarak duruyor. Ümmet bu ruhun eksikliğini, şimdi her zamankinden daha çok hissediyor.

Bu ruhu hissedebilmek için geliniz o kutsal savaşın şehitlerinden gazilerinden yaşanmış hatıraları gtözyaşlarımızla okumaya, öğrenmeye çalışalım

Uncategorized

1972 Milli Selamet Partisinin kuruluş çalışmalarını o zamanlar siyasi yasaklı olan muhterem Erbakan Hocam, benim Kızılay Çelikkale Sokaktaki MEM Mühendislik ve müaşavirlik büromda yaptı. Tüzük hazır hale geldikten sonra aşağıda bildirdiğim kurucular kurulu ile 11 Ekim 1972’de MSP kuruluşunu tamamladı. Görüldüğü gibi 4. sırada benim ismim de yer alıyordu. Parti kuruluşu resmen ilan ediltikten sonra 1973 seçim çalışmalarına geçilirken parti programı, bilahare de 1973 Seçim Beyannamesi ile seçimlere gidilmişti. Erbakan Hocam seçimlerde milletvekili adayı olarak katıldı Ben de Antalya’dan milletvekili adayı olarak seçime katılmışdım.

44 yıl sonra bugün de yurdumun atmosferinde bir referandum vesilesi ile EVET mi? HAYIR mı? vaveylaları çınlıyor. Aklı selim düşünce için faydalı olması niyeti ile 44 yıl önce benim de katkılarımın olduğu bu konudaki çalışmayı bilginize aktarmayı faydalı gördüm.

Milli Selamet Partisi Kurucular Kurulu

1- Süleyman Arif Emre

2- Abdülkerim Doğru

3- Rasim Hancıoğlu

4- Hüseyin Kami Büyüközer

5- Abdullah Tomba 6- Sabri Özpala 7- M. Turhan Akyol 8- Halid Özgüner 9- M. Gündüz Sevilgen 10- Zühtü Öğün 11- Hüseyin Erdal 12- Hüseyin Koçak 13- Hasan Özkeçeci 14- Osman Nuri Önügören 15- Mazhar Gürgen Bayatlı 16- M. Emin Ayak 17- Mustafa Arafatoğlu 18- Mustafa Mamati 19- Abdurrahim Bezci 20- Sami Baysal

MİLLİ SELAMET PARTİSİ PROGRAMI, 1973

Uncategorized

Zaman zaman batı emperyalizmi ülkemizde de ekonomik sıkıntılara ve sarsıntılara sebep olacak spekülatif hareketleri provoke etmiştir. Bunlardan biri olan ve tozlu raflarda kalmış 1960’lı yılların “makine yağı karıştırılmış zeytinyağı skandalı”nı gündeme getirmek istiyorum.zeytun

10 Ağustos 1967 günü Evrensel Barış Şenliği konferansı olarak İstanbul Teknik Üniversitesi konferans salonunda BARIŞ VE EMPERYALİZM başlığında verilen konferansta konumuzla ilgili kısmı ibretle dikkatlerinize sunuyorum.

“Gizli eller, zeytinciliğimizi mahvetmek için son günlerde, hepimizin iyi bildiği korkunç bir oyunu sahneye koymuş bulunuyorlar. Zeytinyağlarımıza, makine yağı karıştırılmış ve bu suretle iç pazar ve dış pazarda Türk zeytinyağlarına karşı bir tiksinti uyandırılmıştır.

Kilis’den başlayarak zeytin ağaçla­rının kesilmesine müncer olacak bu gelişme yakında Türkiye’yi yağ ihtiyacını yabandan karşılayan ve Avrupa ülkelerine de zeytinyağı satamayan bir top­lum haline getirecek ve bu ortamda Birleşik Ameri­ka hem Türkiye’ye hem de Avrupa pazarına bol bol soya yağı ile pamuk yağı satma imkânına kavuşa­caktır.

Uncategorized

’’Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Al-i İmran,104)darul

Batı modernitesinin  İslam ümmetinin üzerinde oynadığı oyunlardan, yaptığı tahribatlardan eğitim –öğretim biçimimiz de payını almış bulunmaktadır. Eğitim müfredatımızdan okul mimari yapısına kadar batının örnek alınması sonucunda Müslüman olmasına rağmen İslami bilgisi zayıf, İslam’ın  emir ve  yasaklarından habersiz, Müslümanlığının  vazifeleri konusunda bilgi sahibi olmadan eğitim sürecini tamamlamış  nesiller yetiştirdik.

Gıda sanayii de maalesef, diğer sanayi kollarında olduğu gibi batının, yani müşrik düzenlerin, kontrolü ve hakimiyeti altındadır. Fabrika kuruluşundan imalat teknolojisine ve ham maddelerine varıncaya kadar her şey üzerinde bu kontrol geçerli olmaktadır.

Uncategorized

Muharrem, hicri yılın da ilk ayıdır. Savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biridir. Allah Teala haram aylara saygı gösterilmesini istemiş ve bu aylarda savaşmanın büyük günah olduğunu bildirmiştir. hicriseneyx

“Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah’ı inkâr etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine mâni olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. (…)” (Bakara, 217.)

“Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab’lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâbe’ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. (…)” (Maide, 2.)

Uncategorized

Müslüman bir toplum oluşumuzun bir diğer önemli dinamiğimiz olan çoluk çocuk ailecek kurban kesme sevinç ve mutluluğumuzu da rahatımız için batı ithal malı olan “Hedonizmimiz” uğruna feda ediyoruz. Kurban kesme vecibesi olan kardeşlerimiz de bu vecibelerini birilerine havale etmekten tarafa meyil gösteriyorlar. Böyle olunca irili ufaklı dernekler, vakıflar, firmalar, hatta market zincirleri alesta, adeta yarışıyorlar. Kimi kurban fiyatının ucuzluğu ile cezbetmeye çalışıyor, kimi hemen birinci günü eve teslim 5 kg et vadediyor. Kimi dünyada en aç insanların bulunduğu yerlerde keseceğini acıklı edebiyatlar yaparak ikna etmeye çalışıyor. kurbanbayrami16x

Acaba bunların hangisi samimi, hangisi emanetine aldığı müslümanın kurbanını gerçekten yerine ulaştırıyor?. Bu dernekler ve vakıflar kurban işine bu kadar kendilerini vermeleri fi sebilillah Allah rızası için müslümana bir hizmet olsun için mi yapıyorlar, yoksa önemli bir menfaati devşirmek için mi çalışıyorlar?. Hangisi samimi, hangisi samimi değil. Doğrusu bunu araştırmadan tam bir güven sağlamadan kurbanını emanet etmek çok safdillilik olacak. Duyuyoruz anlı şanlı bazı dernekler ve vakıflar kurban için topladıkları paraları başka yerlere yatırım yapmak için kullanmışlar, emanete ihanet etmişler. Bu kurban sahipleri bilsinler ki vekalet verdikleri yerlerde kurbanlar hiç kesilmemişse veya şartlarına riayet edilmemişse kurban vecibelerini yerine getirmemiş hükmünde olacaklardır.

Uncategorized

15 Temmuz gecesi Ülkemiz milletçe bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Milletimize ve onun seçtiği yönetime karşı güç darbeykullanılarak katliamlar yapılmış, yönetime el konulmaya çalışılmıştır. Bu ayaklanmayı tertip ederek vatana ve millete ihanet eden bu zavallıları şiddetle kınıyoruz.

Milli iradeyi yok sayarak devletin askerini, polisini ve vatandaşını karşı karşıya getirmek isteyen malum şer güçler Devletimize, Milletimize, Hükümetimize hain bir darbe girişiminde bulunmuşlardır. Seçimle işbaşına getirdiği idaresine sahip çıkan milletimizi, ülkemizin geleceğine sahip çıkan yöneticilerimizi, kahraman polisimizi ve kahraman askerimizi takdirle karşılıyor, tebrik ediyoruz. Birlik ve beraberliğimize tuzak kuranlar, başkasının maşası olarak kullanılanlar elbette yok olup gideceklerdir. Tarih onları, ülkesini satan aşağılık varlıklar olarak kaydedecektir.

Uncategorized