ALMANYA, İSVİÇRE, HOLLANDA KENDİLERİNE BİÇİLEN ROLU OYNUYORLAR…
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Batıda kaldığımız süre içinde batıyı bütün yönleriyle yakından tanımak ve tetkik etmek imkânını bulduk. Tanıdıkça dehşete düştük. Batı şeytanla öyle güçlü ittifaklar kurmuştu ki, insanın ana rahmine düşmesinden, mezara kadar temiz ve salim kalmaması için akla hayale gelebilecek ne kadar plan ve tedbir varsa, adeta harfiyyen bunları yerine getirmeye çalışmış. Allâh (cc)’ ı ve Allâh (cc)’ ın insanlara bahşettiği Kur’an’ ın hakikatlerini inkar ettirmek yolunda asırlar boyu kafa patlatan Batının emperyalist istilası sadece askeri, siyasi ve ekonomik olmamıştır. Belki bunlardan da daha büyük ve şumüllüsü manevidir. Batı oldum olası düştüğü inkârcı ve materyalist bataklıktan kendini kurtarmak yerine bütün insanlığı aynı bataklığa düşürme içerisinde kalmayı tercih etmiştir.Bu yüzdendir ki bütün dünyaya karşı yürüttüğü istila saldırılarının temelinde, kendisinde olmadığı için, korkunç bir kıskançlığın içerisinde kaldığı, manevi değerleri yıkmak için akla hayale gelmedik entrikaları, planları olmuştur. Silahla ulaşamadığı yerlere ekonomi ile, ekonomi ile ulaşamadığı yerlere fikirle, moda ile, teknik ile girmede büyük bir başarı göstermiştir..