“De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”(İsra .81)
Hak ve Batıl mücadelesi, insanlık için, bilyoruz ki kıyamete kadar devam edecek bir olgudur. Bugün milletçe yaşadığımız olaylar bu sürecin bir tezahürüdür. Batılı temsil eden güçler, dün olduğu gibi, başta Hıristiyan, Yahudi işbirliğinde ABD, Avrupa Birliği ve içimize sinmiş bu güçlerin uşaklarından meydana gelmiş. Hak tarafını temsil edenler ise Ülkemizdeki Osmanlı ruhunu temsil eden Mümin ve mücahit ruhlu güçler.
Ortadoğuyu parçalamak isteyen emperyalistlerin karşısına geçen Türkiye, maalesef Nato paktında yer alan ülkelerin destek verdiği terör gruplarınca güney sınırından “terör koridoru” ile ablukaya alınmaya çalışılmaktadır. Terör ateşiyle ülkemizi yakmak ve parçalamak üzere planlar yapılmış ve adımlar atılmıştır.
Devleti ve milletiyle dünya barışına büyük katkı sağlayan Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak için tüm diplomatik süreçleri işletmiş, üyesi olduğu uluslararası güvenlik örgütlerini teröre karşı birlikte hareket etmeye davet etmiş ve sınır güvenliğinin tehlikede olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu çabalardan bir sonuç alınamamıştır. Dost bildiğimiz ülkeler ve kuruluşlar bizi terör örgütleri ile başbaşa bırakmışlar, hatta terör örgütlerine, bayraklarını kullanma hakkı bile vermişlerdir.
Türkiye, devlet – millet kaynaşması ile işgal hamlesine son vermek ve sınır güvenliğini sağlamak için “Zeytin Dalı” askeri operasyonunu başlatmıştır. Askerimizin, bu harekâttan zaferle döneceğine inancımız tamdır. Zeytin dalı, barış ve huzurun sağlanması için ordulaşma sürecine girmiş terör guruplarına karşı başlatılmıştır. Türkiye, ne tarihinde, ne de bugün, hiçbir emperyalist amaç peşinde olmamıştır. Uluslararası güçlerin himayesine girerek, ülkemize düşmanlık yapmaya çalışanların sonu zillet içinde bir ölüm olacaktır.
Ordumuz ve yöneticilerimiz tarafından, huzurumuz, bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz için harekat kararı alınmıştır. Vatandaşlar ve sivil kuruluşlar olarak bu harekâtımıza; bütünlüğümüzü, birlik ve beraberliğimizi ve kardeşliğimizi muhafaza ederek destek olma günüdür. Bu günler siyasi hesapların yapılacağı günler değil, milli birlik ve beraberliğin yaşanacağı günlerdir. Duamız ve iyi niyetlerimiz vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin birliği ve bağımsızlığı için olmalıdır.
Türkiye’nin başarısı islam dünyasına da diriliş umudu olmakta ve İslam ümmetine moral vermektedir. Korku, tuzak ve tehditle kendi içine hapsedilmiş koca bir alem, inşaallah Afrin zaferi ile kendi prangalarını da söküp atacaktır.
GİMDES ve Dünya Helal Vakfı üyeleriyle birlikte, “Zeytin Dalı” harekâtımızı desteklemektedir. Bu operasyonda görev alan ordumuzun zaferle dönmesini Yüce Allah’dan niyaz ediyoruz. Ülkemizin geleceği adına, top yekün milletimizin cesaret ve kararlılıkla bu adımı atması ve birlik içinde desteklemesi her türlü takdirin üzerindedir. Bu harekâtta şehid olan askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, ailelerine sabr-ı cemil ve esenlikler dileriz.
“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.”(Alî İmran.139)
İlk Yorumu Siz Yapın